30 Eylül 2017 Cumartesi

El Nido tekne turları

Bir gün önce geldiğimiz El Nido'daki ilk günümüzde sabah dışarıdan gelen kuş sesleri ile uyanmıştık. Balkona çıktığımızda yüzümüze vuran havadaki tatlı serinlik ve denizin kokusu sabah mahmurluğunu kısa sürede atmamızı sağlamıştı. Kısa sürede toparlanarak kahvaltı için bahçeye indik. 






El Nido sahili denize girmek için müsait olmadığından buraya gelenler tekne ile açılarak körfezdeki adalarda bulunan lagünlerde ve doğal plajlarda denizin tadını çıkarıyorlardı. Hepsini bir günde gezmek mümkün değildi. Böyle olunca yetkililer bu turları A,B,C ve D olarak dört guruba ayırmışlardı. Biz tavsiye üzerine bu turlardan  A ve C turunu seçmiştik. Bugün yapacağımız A turunda uğrayacağımız yerlerin isimleri "Small Lagoon", "Big Lagoon", "Secret Lagoon", "Shimizu Island" ve "7 Commando Beach" idi. Buralar El Nido körfezindeki onlarca adada bulunan, denizin adaların dantel gibi oyduğu kıyılarında yer alan lagünler ve bembeyaz kumsalları olan doğal plajlardı.





Bizi almaya gelen tekne denizin içini kaplayan ve kıyıya kadar uzanan mercan kayalıkları nedeniyle sahile çok yaklaşamamış, kaldığımız tesisin önünde açıkta demirlemişti. Yaklaşık 100 m. lik bir mesafeyi derinliği bir metreyi aşmayan suyun içinde mercan döküntülerinin ve kayaların üzerinden bata çıka yürüyerek tekneye ulaştık. Bir gün önceki gece merkezdeki bir dükkandan satın aldığımız kalın tabanlı lastik deniz ayakkabıları olmasa keskin kenarlı mercanlardan ayaklarımız parça parça olabilirdi.


Teknemiz El Nido'yu arkasında bırakarak kıyıdan yavaş yavaş uzaklaşıyordu. Onümüzdeki adacıklar yemyeşil bitki örtüsü ile mavilikler arasında gittikçe daha belirgin hale geliyordu. Biraz sonra şeklindeki benzerlik nedeniyle "Helikopter Adası" olarak anılan adanın yanından geçtik.



Yaklaşık yarım saat sonra teknemiz "Miniloc" isimli adanın kıyısında bulunan "Small Lagoon" olarak geçen lagüne girerek demirledi. Kendimizi cam berraklığındaki suya attık. Lagünün içinde kano ile gezilebiliyordu. Tabii ki bu fırsatı kaçırmak olmazdı. Etraf o kadar sessizdi ki küreklerin denizle temas ederken çıkardığı sesler ve civardaki insanların konuşmaları lagünün yamaçlarında yankılanıyordu. 





Lagünün girişi birbiri ardından gelen teknelerle dolmaya başlamıştı. Kano gezisini tamamladıktan sonra koydan ayrıldık. Bir sonraki durağımız olan "Big Lagoon" e gelmemiz çok sürmedi. Girişi oldukça dar olan lagüne giren tekneler iç kısımlara doğru ilerlerken son derece dik ve sarp yamaçların yanından geçmekteydi. Türkuvaz renkli su o kadar berraktı ki dipteki mercan kayalıklarını bütün ayrıntılarıyla 





seyredebiliyorduk. Bir sonraki durağımız olan "Secret Lagoon" a teknelerle giriş mümkün olmadığından herkes gibi biz de açıkta demirleyen tekneden suya atlayarak yüze yüze lagünden içeri girdik. Sarp yamaçlarla çevrili lagünün karşı kıyısındaki küçük bir kumsal görüntüyü tamamlıyordu. Bizimle birlikte herkes adeta büyülenmiş gibi etraftan gözlerini alamıyordu. Vaktin nasıl geçtiğini anlamadan öğle saatlerini bulmuştuk. Demir alan teknemiz bir süre yol aldıktan sonra yemek molası için kıyılardaki irili ufaklı koylardan birine yanaştı.  Tekne personeli tarafından hazırlanan çeşitli deniz ürünlerinden ve meyvalardan oluşan öğle yemeğini türkuvaz renkli sulara karşı yemenin tadı bir başkaydı.




Yemek sonrası son mola yeri olan "7 Commando Beach" adlı plajda vaktimizi güneşlenerek ve denize girerek geçirdik. 






Dönme vakti gelmişti. El Nido'nun körfezine girereken güneş yavaş yavaş alçalmaya başlamış, gündüzki sıcak yerini tatlı bir serinliğe bırakmıştı. Teknemiz bizi kaldığımız tesisin önünde sahile yaklaşabildiği kadar yanaşarak bıraktı. Sular bu saatte alçaldığından içindeki mercan kayalıklarının üzerinden yürüyerek kıyıya çıkmakta çok zorlanmadık. Harika ve tempolu bir gün geçirmiştik. 




Denize girip çıkmaktan, mercan kayalıklarının üzerinden bir tarafımız çizilmeden yüzmeye çalışmaktan kendimizi yorgun hissetmemiz gerekirdi. Ama seyahat etmek öyle bir şey ki enerjiniz kolay kolay bitmiyor. Öyle olunca da odamıza çıkar çıkmaz süratle hazırlanarak kendimizi El Nido'nun merkezinde kumsaldaki restoranların birinde bulduk. Birer şişe Filipin birası eşliğinde balık ve karidesden oluşan akşam yemeğini yerken güneş yavaş yavaş ufukta kayboluyordu. Yemek sonrası yaptığımız kısa bir yürüyüş ile günü tamamladık. Yarın yapacağımız "C" turunda "Helicopter Island, "Secret Beach", "Star Beach" ve "Hidden Beach" adı verilen plajlar vardı. Bu gezinin de bugünkü gibi aynı güzellikte geçeceğinden kuşkumuz yoktu. 
Tesise dönerken havadaki tropik bitkilerin kokusu ile birlikte yüzümüze çarpan ılık rüzgarı hissetmenin güzelliğini dün gibi hatırlıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder