17 Eylül 2016 Cumartesi

Nepal yolunda

Bugün Delhi üzerinden aktarma yaparak Nepal'e gidecektik. Uçağımız sabah 09:25 de hareket edeceğinden erken kalkmış, hızlıca toplanarak havaalanının yolunu tutmuştuk. Varanasi'ye geldiğimizde bizi karşılayan bay Tripati, şehrin henüz kalabalıklaşmayan caddelerinden arabayı hızla sürerek ilerliyordu. Bizi götürecek olan Spicejet havayollarının uçağı rötarsız kalkarsa 11:00 gibi Delhi'ye varmış olacaktık. Katmandu uçağının kalkış saati ise 13:25 idi. Yani iki uçuş arasında 2,5 saat gibi bir zaman vardı. Eğer uçak rötar yapmazsa bu süre yeterli görünüyordu. Havaalanına varır varmaz check-in işlemlerini yaparak beklemeye başladık. 








Aksilik bu ya uçağımız yaklaşık yarım saat gecikmeli kalktı. Bu gecikme bizi  biraz huzursuz etti. Zira uçağımız Delhi Indra Gandhi Havaalanı'nın eski terminal binasına yanaşacağından Katmandu uçağının kalkacağı yeni terminal binasına geçmek için bir vasıtaya binmek zorunda kalacaktık. İki terminal binası arasında vasıta bulmanın her zaman kolay olmadığı ve trafik yoğunluğu gibi sorunlarla karşılaşabileceğimiz konusunda Delhi'deki taksi şöförü bizi uyarmıştı.



Uçağımız T1 olarak geçen eski terminal binasına yanaştığında saat 11:30 idi. Valizlerimizi alıp terminal binasından çıkar çıkmaz hemen bir taksiye atlayarak T3 No.lu diğer terminale doğru hareket ettik. Taksiden inip valizlerle koşuşturarak check-in bankosuna varışımız görülmeye değerdi. Neyse sorun yaşamadan biniş kartlarımızı alarak bekleme salonuna geçtik. Katmandu'ya Hindistan'ın özel havayolu şirketlerinden Jet Airways ile gidecektik. 13:25 te kalkacak olan uçağımız 1,5 saat sürecek uçuşun ardından Katmandu'ya varacaktı. Uçağımız küçük bir rötar sonrası hareket ederek Hindistan semalarına doğru yükselirken Nepal'i ilk kez görecek olmamızın heyecanını duymaya başlamıştık. Uçuşun son yarım saatini Himalaya'ların eteklerindeki yemyeşil tepeleri seyrederek geçirdik. 




Kısa bir süre sonra uçak tepelerin arasından süzülerek deniz seviyesinden 1300 m.yükseklikte bulunan Nepal'in başkenti Katmandu'ya indi. Katmandu havaalanı eski ve bakımsız görünüşlü idi. Kalabalığın arasından valizlerimizi alır almaz Nepal'e giriş vizesini almak için salonda bulunan makinalara görevlilerin yardımı ile kaydımızı yaptık. Vize ücreti olarak minimum süre olan15 gün için kişi başı 25 USD.ödedik. Biraz sonra pasaportlarımıza Nepal'e giriş damgası vurulmuş, havaalanından çıkmış,kalacağımız otele gitmek üzere taksi aramaya başlamıştık.


Otelimiz şehrin oldukça merkezi bir yerinde, şehrin göbeğinde bulunan Thamel Çarşısı'na yakın bir konumdaydı. Resepsiyonda otele giriş işlemlerini tamamlayıp odamıza çıktıktan 15 dakika sonra kendimizi şehir merkezine giden bir rikşanın içinde bulduk. Vakit akşamüzerine yaklaşmıştı ve yüksek irtifanın etkisi nedeniyle havada tatlı bir serinlik vardı. Katmandu, Himalaya Dağları'nın arasındaki bir vadide yer alıyordu. Görüş mesafesinin açık olduğu yerlerde uzaklarda karla kaplı zirveleri görmek mümkündü. Rikşa'dan Thamel Çarşı'sına yakın bir yerde inerek akşam yemeği için otel tarafından tavsiye ve tarif edilen "Fireandice" adlı restoranı bulduk. Restoranın girişinde uzun bir kuyruk vardı. Bekleyenler arasında yerli halkın yanısıra birçok batılının olmasından buranın oldukça popüler bir mekan olduğu belli oluyordu. Neyse kısa sürede içeri girebildik. Beklediğimize değermiş, gerçekten yemekler oldukça lezzetliydi. Böyle bir yerde iki kişi için ödediğimiz hesap 21 USD. oldu ki bize oldukça uygun geldi. 


Thamel


Fireandice adlı Restoran'da
Yemek sonrası çarşı içinde kısa bir gezinti yaptıktan sonra otele döndük. Resepsiyondan burada geçireceğimiz iki gün boyunca bizi gezdirmek üzere bir araç ayarladık. Yarınki programımız şehir turu idi. Bir sonraki gün ise sabah erken kalkarak gün doğumunu Himalayalar üzerinde karşılayacaktık. Daha sonra ise şehir dışına yapacağımız bir gezi vardı. Katmandu'da geçireceğimiz iki gün tempolu olacağa benziyordu. Zaten bizim de aradığımız bu değilmiydi. Bu iki günün hikayesini önümüzdeki günlerde blogda sizlerle paylaşacağım. Bizden ayrılmayın.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder