Seyahatlerde
gece geç yatsanız bile sabah erkenden uyanmanız gerekir. Çünkü zaman kısıtlıdır ve bu
kısıtlı zaman dilimine sığdıracak çok şey vardır. Uçağımız bir önceki akşam
saat 22:30 da Buenos Aires’in Uluslararası Ezeize Havalimanına inmiş, pasaport
kontrolü ve valizlerin alınmasını takiben bir taksi ile otele varışımız gece
yarısını bulmuştu. Buna rağmen sabah uyandığımızda kendimizi dinlenmiş hissediyorduk.
Otelimiz şehrin oldukça merkezi bir yerinde, Mayıs Meydanı ile Obelisk (dikilitaş) arasındaki Avenue Diagonal üzerinde idi.
Otelimiz şehrin oldukça merkezi bir yerinde, Mayıs Meydanı ile Obelisk (dikilitaş) arasındaki Avenue Diagonal üzerinde idi.
Otobüsümüz şehrin belli başlı yerlerinden Plaza Del Mayo’dan (Mayıs Meydanı) ve antikacı dükkanlarının bulunduğu San Thelmo semtinden geçerek La Boca semtindeki Maradona’nın top koşturduğu Boca Junior Klübüne ait La Bonbonera stadyumuna vardı. Daha sonra liman bölgesindeki leziz Arjantin etlerinin servis edildiği, restoranların bulunduğu Puerto Madero semtinden geçerek sahile paralel uzanan bulvar boyunca şehri boydan boya katetti. Dönüş yolunda üzerinde her biri birer sanat şaheseri olan anıt mezarların toplandığı La Recoletta’dan ve mimari ve akustik açıdan dünyanın sayılı binaları arasında yeralan Theatro Kolon'un önünden geçerek turumuz sona erdi.
Buenos
Aires, geniş bulvarları, şehrin birçok yerinde özenle korunmuş yeşil alanları
ve çimenlerin üzerinde ellerinde kitaplarıyla güneşlenen huzurlu insanları ile bizi çok etkilemişti.
Burada geçireceğimiz iki gün boyunca şehir turunda gördüğümüz yerlerden La Boca semtini ve semtin Caminito adı verilen turistik bölgesini gezecek, bir akşam Tango Gecesi’ne katılacak, Puerto Madero’da Arjantin bifteklerinin tadına bakacak ve Recoletta Mezarlığını gezecektik. Bu gezilerimizin her biri ile ilgili detayları ve anılarımızı diğer yazılarımızda bulabilirsiniz.
Theatro Kolon |
Obelisk |
3/24
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder