15 Nisan 2016 Cuma

Seyahat Kararı

Her şey 2014 yazında Çanakkale’de başladı. Yaz günlerinin sonuna doğru sonbaharı karşılamaya hazırlanırken eşim Feride ile birlikte balkonda bir yandan son yıllarda yaptığımız seyahatleri anıyor, bir yandan da önümüzdeki yıllarda görmek istediğimiz ülkelerle ilgili seyahat programları üzerinde sohbet ediyorduk. Dünya çok büyüktü ve bizim de gerek zaman gerekse imkanlarımız doğrultusunda gezip görmek istediğimiz ne çok yer vardı . Geçtiğimiz bir yıl içinde iki torunumuz dünyaya gelmişti. Uzun sürecek bir seyahat planlamak ne kadar doğru olurdu. Sonuçta çocuklarımız ve torunlarımıza da zaman ayırmamız gerekiyordu. Diğer taraftan hayat bize hayallerimizi gerçekleştirmeyi, ertelemememiz gerektiğini 12 yıl önce öğretmişti. Ellili yaşlarda olan bizler acaba 10 yıl sonra bugünkü enerjimizi, yeni yerler keşfetme heyecanını kendimizde bulabilecekmiydik.


Son yıllarda Asya ülkelerinin büyük bir bölümünü gezmiştik. Çalışma hayatımın son beş yılında Güney Kore, Tayland, Vietnam ve Hindistan’a iş gezilerim olmuştu. Profesyonel iş hayatımın son yılını da Çin’de geçirmiştim. Daha sonra Feride ile birlikte hemen her sene Çin’e gitmiş, ayrıca Hong Kong, Singapur, Güney Kore, Japonya, Vietnam, Kamboçya ve Tayland gezilerini yapmıştık. Galiba Asya’ya ara verme zamanı gelmişti.

Ağustos ayının son günlerinde akşam sohbetlerimizin ana temasını bunlar oluşturuyordu. Böyle akşamlardan birinde kızım İpek “baba neden Güney Amerika’yı düşünmüyorsunuz” diye bir fikir ortaya attı. Güney Amerika’ya yapacağımız seyahat ile ilgili hayalimiz işte böyle başladı.

1/24

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder