14 Nisan 2016 Perşembe

Manaus - 1

Sabah Brezilya Amazonları'nın merkezi olan Manaus'taki ilk gezimizi yapmak üzere bizi almaya gelen araçla otelden hareket ettik. Limana geldiğimizde iskelede demirlemiş birçok gezinti teknesi hazır bekliyordu. Bizi bu teknelerden birine aldılar. İki katlı olan teknenin, etrafı açık olan üst katı çevreyi daha iyi görmek ve fotoğraf çekmek için çok uygundu. Teknemiz limandan yavaş yavaş ayrılırken hava kapamış ve hafif bir yağmur atıştırmaya başlamıştı. Bulunduğumuz coğrafya tropikal iklim kuşağında olduğundan hava her an yağış yapabiliyordu.


Amazon Explorer Şirketi'nin gezi teknesi


Manaus Limanı
16. yüzyılın sonuna doğru kurulmuş olan Manaus kenti Amazonas eyaletinin tam ortasında yer alıyordu. Amazon Nehri'nin kollarından olan ve kıtanın iç kesimlerinden gelen Rio Negro ve Solimeos Nehirleri Manaus önünde birleşiyor ve 6400 km. yol katederek Brezilya topraklarından Atlas Okyanusu'na dökülüyordu. Amazon nehri uzunluk açısından dünyada ikinci, taşıdığı su miktarı açısından ise birinci sırada yer almaktaydı. Nehrin büyük bir kısmı Brezilya sınırları içinde yer alıyor ve ülke topraklarının yarısını suluyordu. Kolları ile birlikte büyük bir su şebekesi oluşturduğundan taşımacılık ve nakliye açısından havzasında bulunan ülkeler Amazon Nehri'nden büyük ölçüde faydalanmaktaydı. 
Manaus kenti kurulduğunda küçük bir kasaba hüviyetinde iken kavuçuk ticareti sayesinde hızla gelişmişti. 1970 li yıllardan itibaren de devletin teşvik politikaları ile sanayi hızla ilerlemiş ve şehir ülkenin önemli bir ticaret kenti haline gelmişti. Manaus'un uzun yıllar kara yolu ile bağlantısının olmaması sonucu bölgede yaşayan yerli kabileler kültürlerini uzun yıllar muhafaza etmişti. Şehrin Amazon yağmur ormanlarının dibinde olması nedeniyle birçok bitki ve yabani hayvan türlerini şehir civarında görmek mümkündü. Bu da kente doğa meraklısı turistlerin akın etmesine yol açıyordu.
Teknemiz nehir üzerindeki sallarda bulunan yakıt istasyonlarının arasından geçerek Rio Negro ve Solimeos Nehirlerinin birleştiği yere doğru yoluna devam ediyordu. Suyundaki mineraller sayesinde siyaha çalan renginden dolayı adını alan Siyah Nehir (Rio Negro) ile içinde bulunan kil ve çamurun etkisiyle sütlü kahve görünümündeki Solimeos Nehri, yoğunluk ve akış hızındaki farklılıklar nedeniyle birbirine karışmadan 6 km. boyunca akmaktaydı. 

Biraz sonra teknemiz iki nehrin birleştiği yere gelmişti. Dünyadaki sayılı ilginç doğa olaylarından birine şahit olmak içimizde çok farklı duygular yaratıyordu. Kameralarımızla bu doğa olayının her karesini kaçırmadan görüntülemek istiyorduk.





Nehirlerin birleştiği bu bölge artık arkamızda kalmıştı. Rio Negro'nun kıyılarını takip ederek bir iskeleye vardık. Tekneden inerek sık ağaçların arasından içerilere doğru uzanan kalaslar üzerine kurulmuş tahtadan bir yol boyunca yürümeye başladık. 
Yolumuza ağaçlardan inerek yiyecek bir şeyler vermemizi bekleyen maymunlar çıkıyordu. Orman çeşit çeşit kuş sesleri ile dolu idi. İçerilere doğru yürüdükçe etraftaki bitki örtüsünün çeşitliliği gittikçe artmaktaydı. Sık ağaçlar neredeyse gök yüzünü kapatmıştı. 







Bir süre sonra yol doğal bir gölü tepeden gören bir teras ile son buldu. Suyun üzeri şimdiye kadar hiç görmediğimiz büyüklükte Nilüfer yaprakları ile kaplı idi. Aralarında pembe renkli Nilüfer çiçekleri göze çarpıyordu. 




Burada verdiğimiz resim molasından sonra geldiğimiz yoldan teknenin bizi bıraktığı iskeleye döndük. Buradan küçük guruplar halinde daha küçük ve süratli botlara binerek nehrin küçük kollarından iç kısımlara doğru bir yolculuk yaptık. Amazon Nehrinin suları bu mevsimde en alçak seviyesinde idi. Suların yükseldiği aylarda su seviyesi bulunduğumuz yerden yaklaşık 4 m. yukarıya kadar çıkabiliyor, ağaçların gövdelerinin büyük bir kısmı suyun içinde kalıyordu. Suların yükseldiği seviye ağaç gövdeleri üzerindeki izlerden belli oluyordu. 







Kanallarda yaptığımız bu geziden sonra nehir üzerindeki sallardan birinde yemek molası verildi. Elbette bu tür gezilerin olmazsa olmazı olan bölgedeki yerlilerin yaptığı yöresel süs eşyaları ve muhtelif objelerin satıldığı küçük tezgahlardan alışveriş yapıldı. 






Gezimizi tamamlamıştık. Geldiğimiz tekne ile Manaus Limanı'na vardığımızda hava kararmak üzereydi. Otele döndükten sonra akşam yemeği için otelimize yürüyüş mesafesinde bulunan Manauara Alışveriş Merkezi'ne gittik. Yarın Manaus'taki ikinci günümüzde bir başka geziye katılacaktık. 


15/24

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder